Haftalık Rapor 11

Merhaba.

Bu hafta şikayet etmek yok. Bir süre de şikayet etmem gibi duruyor. Yepyeni bir ay, yepyeni bir dönem. Mutluyuz. Sizler de mutlusunuzdur umarım. 
Neyse efendim, geçen haftanın raporu için buyrun.

Ne Okudun?
Tamamlanmış bir bildiri ve hazırlanmış bir ders notuyla haftayı tamamlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu hafta yeni bir bildiri metni yazılacak, ders için hazırlanmaya devam edilecek ve bambaşka bir konuda farklı bir hazırlığa girilecek. Enerjimiz yerinde, havalar güzel, ağzımızın tadı var (Akademik metinlerde kullanmaktan imtina ettiğim "biz" diline daha fazla direnemedim. Affedin.)
Luis Sepulveda'nın "Aşk Romanları Okuyan İhtiyar"ı, geçen haftanın ilk kitabıydı. Dupduru bir roman. İnsan-doğa ilişkisini, bir ormanda doğallıkla yolunu bulan bir gezgin gibi rahatlıkla anlatıyor. İnsanın mücadelesini, doğayı değiştirme çabasını ve doğanın buna cevabını kısa sayılabilecek bir metinde böyle başarıyla anlatabilmek önemli bir meziyettir.
Bu haftanın diğer eseri B. S. Johnson'ın "Christy Malry'nin Dünyayla Hesabı" romanıydı. Konusuyla, yazım tekniğiyle, hoş ve zeki mizahıyla kitaba hayran kaldım. 50 sene öncesinde böyle modern bir roman yazılmış olması, şu an bile bu kitaba yaklaşabilen tuhaflık ve yetkinlikte roman okuyamadığımız düşünüldüğünde insanın tadını kaçırıyor. Hani bir kitap okursunuz, kitap o kadar iyidir ki tadınız kaçar. Bilirsiniz ki bir daha buna yakın bir kitap zor yazılır. Hele siz de biraz yazıyla ilgileniyorsanız ve kendi yazdıklarınızla okuduğunuz bu kitabı karşılaştırıyorsanız, iyice umutsuzluğa saplanırsınız. İşte Johnson'ın eseri, insanın moralini bozacak kadar iyi bir kitap.
Bu satırları yazdığım anda ise elimde yeni bir kitap yok. Haftanın ne getireceğini göreceğiz.

Ne İzledin?
Bir hafta daha, "Üç Cisim Problemi"ne başlamadan bitti. Bu hafta kararlıydım ama diziyi izlemeye başlamadan dizi hakkındaki incelemelere daldım ve tadım kaçtı. Yani, yine bir ara izleyeceğim ama o ara, ne zaman gelir, işte bu çok zor. Çünkü hala Shogun ve Blue Eye Samurai gibi daha çok beğendiğim diziler, kendilerini izleyeceğim aralığın gelmesini bekliyor.
Bütün bu vakit bulamama problemime karşın yeni bir diziye başladım: Undone. BoJack Horseman gibi özel bir eserin yaratıcısı Raphael Bob-Waksberg'in 2022'de final (?) yapmış eseri. Baş karakterimiz Alma, bir trafik kazasından sonra zamanla farklı bir ilişki kurabildiğini fark ediyor. Konsept ilgi çekici; animasyon tekniği ve kalitesi, başta biraz yadırgatıcı olsa da alışınca göze çok hoş geliyor. BoJack Horseman benim için çok özel bir işti. O yüzden biraz da gecikmeli olarak başladığım bu işten umutluyum. Bob-Waksberg, özellikle yas, acı, üzüntü gibi duyguları çok farklı yerlerden anlatabiliyor. Undone da iki bölümüyle bana farklı bir yerden yaklaştığını gösterdi.
Bununla beraber Invincible ve Gibi kaldıkları yerden -hala- devam ediyorlar. Invincible, sezon finaline keyifli bir aksiyon vaadiyle gidiyor. Hem Mark'ın hem de Allen the Alien'ın bölüm sonunda bulundukları yerler, sezon finalini ilginç bir noktaya taşıyacak gibi duruyor. 
"Gibi ise müthiş devam ediyor." diye yazmışım geçen hafta. Beşinci sezon, dizinin en iyi sezonu olacak gibi duruyor. Şaşırtıcı, çünkü hala, diğer sezonlarda daha komik bölümler var. Ancak yine de farklı, özel bir sezon izlediğim hissinden kendimi alamıyorum. Kahır ve Yokluk gibi izleyenlerin büyük bir kısmına rahatlıkla dokunabilecek bölümlerin varlığı bu hissi yaratıyor olabilir. Hala, sezonun lekesi olabilecek bölümü bekliyorum. Gel iki gözümün çiçeği, sana da razıyım.

Ne Dinledin?
Bir kez daha haftalık keşiften gelen yeni bir şarkı olmadan geçen bir hafta. Ancak çok da mutsuz değilim. Çünkü iyi müzik ihtiyacımı konser kayıtlarından giderdim. Önce Queens of the Stone Age'in Glastonbury 2023'ten müthiş "No One Knows" kaydına denk geldim (tık tık). Bu muhteşem performansın ardından grubun diğer konser kayıtlarını hafta boyunca çevirdim. Herhalde "No One Knows"un stüdyo olsun, konser olsun grup tarafından çalınmış bütün kayıtlarını dinledim. Müthiş şarkı.
Elbette bir de Gibi'nin harika bölümünden kalan güzellik, Yağmurun Elleri var (bir tık tık da buraya). Gibi beşinci sezonuyla başka bir seviyede ilerliyor. Bu şarkı da bunun göstergelerinden biri.

Rapor bu şekildeydi, haftaya görüşürüz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Haftalık Rapor 6

Haftalık Rapor 5

Sınavlar İçin Tavsiyeler (Evet, Sınavlardan Sonra)