Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni Bir Haftalık Rapor, Son Kez Terra Nostra (Liste İlavesiyle)

Resim
Yeni bir haftadan selamlar. Bu aralar bildirileri yetiştirmeye çalıştığım için haftamın ve enerjimin çok büyük bir kısmını yazmaya ayırıyorum. Bu nedenle okuma, izleme, dinleme işleri geri planda kalıyor. Bildiğiniz üzere birkaç haftadır " Terra Nostra  " okuyorum, hem de büyük bir keyifle (Korkmayın, bu sefer kitabı çok az öveceğim). Geçen hafta kitabın ilk bölümünü bitirirken " İkinci Ahit " isimli müthiş bölümünü okudum. Feodalizmin çöküş zamanlarında bir senyör, bir saray çalışanı, bir de tüccar arasındaki tartışmayı işleyen bölüm beni net bir şekilde ikna etti. Kitabı, bir zamanlar adı "Genel Kamu Hukuku Dersinde Önerilebilecek Kitaplar" olan, ancak sonradan adını kaybeden listeme eklemeye karar verdim. Hem bu vesileyle, bir süredir yapmak istediğim, listeyi güncelleme işini de halledebilirim. Listenin ilk hali şu şekildeydi: Listenin tamamlandığı gafletine düştükten sonra zamanla birkaç eser daha burada yer alma konusunda beni ikna etti. Robert Grave

Terra Nostra'yla Devam Eden Bir Haftalık Rapor

Resim
Biliyorsunuz, bu aralar Terra Nostra 'yı büyük bir keyifle okuyorum. Bu satırları yazmaya başlamadan önce de " Vakanüvis " isimli bölümünü okudum. Yazarların farklı eserleri satır aralarına yerleştirmelerini, özellikle de ufak bir sürprizle bunu yapmalarını seviyorum. Bu bölüm de belki kitabın en iyi bölümü değil, ancak okuru iz peşinde koşturan iyi bir bölüm. Vakanüvisin kimliği konusunda takip etmenizi istediği ipuçlarını bırakıp bir yandan hikayesini anlatıp, bölüm sonunda artık bir kimliğe sahip olduğunu düşündüğünüz vakanüvisin kim olduğuyla (ya da olmadığıyla) sizi uğurluyor. Kitabın alametifarikalarından biri olan şaşırtıcılık, bu bölümde zirve noktalarından birini görüyor. Bu epik anlatı, okurdan bütün dikkatini yalnızca ona ayırmasını istiyor. Yorgunluk, dikkat dağınıklığı, kafa sesleri vs. dinlemiyor. Okur, bir anlığına dalıp zihnindeki o kısa yolculuktan dönünce ne okumakta olduğunu karıştırabiliyor. Kim kimdi, neredeydik, ne oluyordu? Hepsi, bir pamuk ipliğine

Bitişine Saatler Kala Kitap Fuarı Değerlendirmesi

Resim
Kitap fuarına ilk gidişimde üniversite sınavına hazırlanıyordum. İlk ziyaretimdeki amacım da kitap almaktan ziyade Penguen çizer ve yazarlarının imza gününe katılmaktı (O kadar tecrübesizdim ki sıra bana geldiğinde imzalatacak bir şeyim olmadığı için test kitaplarımı imzalatmıştım, ama bu başka bir hikaye). Ardından Ankara'da da birkaç defa, bu sefer kitap almak için gittim. Ancak çok uzun süredir kitap fuarlarına gitmiyordum. Öyle ki Ankara Kitap Fuarı'na en son gidişimde, giriş bileti 5 lira iken İletişim Yayınları'nın standından aynı fiyata (evet, sadece beş liraya) kitap seçmek mümkündü. Yıllar sonraki ilk ziyaretimde dikkatimi ilk çeken, İletişim standının da beş liraya kitap seçme şansının da kalmadığıydı. Bir de uzun süredir gitmemiş olmanın getirdiği, kalabalık karşısında yaşadığım şaşkınlık. Öyle bir şaşkınlık ki her paragrafı "Bu ne kalabalık!" diye bitirmeyi dahi düşündüm. Bu yazıyı okurken aklınızda iş çıkışı bindiğiniz toplu ulaşım araçları olsun, çün