Kayıtlar

Ocak, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Haftalık Rapor 4

Vizelerden sonraki ilk günden selamlar. Şimşek gibi geçip bünyede dayak yemişcesine bir etki bırakan iki haftanın ardından ilk defa saat 10:00'da sınav nöbetinin olmadığı bir güne uyandım. Sınav haftasının diğer işleri erteletmesi acılarını çıkarıyor. Bir hafta sonra başlayacak ikinci dönemde yapılması gereken çok iş var. Üstelik sınavlarla geçen iki haftanın getirdiği bir hamlama da mevcut. Vücut sınav nöbeti tutmaya, kendini toparlamaya çalışmaya ve sohbete alıştığından tekrar oturup çalışmak biraz zaman alıyor, alacak. Telefonuma geçen haftanın ekran verileri gelmediği için ilerleme durumumu bu hafta paylaşamıyorum, ancak biraz daha dikkat ettiğimi söyleyebilirim. Üzerine bir de bu haftanın temposu eklenince ekran sürem azalmış olmalı. Ancak tempo, ne yazık ki geçen haftayı da etkiledi. Kısır bir haftanın raporu şu şekilde: Ne Okudun? Laski'nin Türkçe yayınlanan diğer kitabı " Politikaya Giriş" i okudum. Böylece Türkçe yayınlanan metinleriyle başladığım yolculuğun

Sınavlar İçin Tavsiyeler (Evet, Sınavlardan Sonra)

Acısıyla tatlısıyla bir sınav döneminin daha sonuna geldiniz, tebrikler. Artık derin bir nefes alabilir, vize sonuçlarını beklemeye başlayabilirsiniz. O da ne? Henüz sınav döneminiz bitmeden birkaç sınav açıklandı bile. Test sınavlarının yalnızca sizin için değil, hocalarınız için de avantajları var.  İşte onlardan birini görmüş oldunuz. Notlarınız beklediğiniz gibi gelmedi. Halbuki siz yazmıştınız. Zaten çalışmıştınız. Belli ki hocanız zor sordu, anlatmadığı yerden sordu, vs. Ya da belki de kağıtları okumadı. Asistanına okuttu, rastgele puanlama yaptı, kağıtları havaya atıp ters düşenlere yüksek verdi. Belki de hoca size taktı. Zaten şüpheleniyordunuz, derste size kötü kötü bakıyordu. Aa, derse gelmediniz. O zaman derse gelmediğiniz için de takmış olabilir. Bunların hepsini düşündünüz, düşündükçe daha da ikna oldunuz ve hocaya e-posta atmaya karar verdiniz. Ama nasıl yazacağınızı bilmiyorsunuz. Doğru yerdesiniz. Sizin için aşağıya bir örnek bırakıyorum: "Merhaba Sayın Hocam, Ben

Haftalık Rapor 3

Geçen hafta telefonu, bir önceki haftaya göre 1 saat 4 dakika daha az kullanmışım. Bu iyi haberle geçen haftanın raporu şöyle şekillendi, demeden önce şu gerçeği belirtmekte fayda var. İnsan, bir haberi iyi olarak algılamada ve bu haberi başkalarına bir müjde olarak vermede çok tez canlı. Kurnaz bir tez canlılık bu, haberi hemen paketleyip ardını arkasını sormayı, soruşturmayı engelleyen bir tez canlılık. İlk cümleyi ele alalım mesela, telefonu 1 saat 4 dakika daha az kullandığımı söyledim. Bunu iyi bir habermişçesine sundum. Halbuki siz okurlar, geçen haftanın tamamında sınav görevlisi olduğumu, görev esnasında telefona zaten az bakmam ve bu 1 saat 4 dakikalık sürenin aslında daha az olması gerektiğini bilmiyorsunuz. Belli ki daha az olması gereken ekran süremi, sınav aralarında ekstra çaba sarf ederek yine yukarıya çekmişim. Yani başarısız bir başarı bu. Evet, ekran sürem kısalmış; bütün bu yazı dizisini yazma amacımı gerçekleştirmişim gibi görünüyor. Halbuki, çok daha iyi olabilirdi

Haftalık Rapor 2

Her pazartesi telefonum, geçen haftanın sağlık verilerini içeren raporu gönderiyor. Uyku düzenim, ekrana bakma sıklığım, kullandığım programları kaçar saat kullandığım vs. üzerine can sıkan bir sürü veri. Az uyuyorum, ekrana çok sık bakıyorum. Telefon ekranına bakmadığım zamanların büyük bir kısmını bilgisayar ekranına bakmakla geçirdiğimi bilmeyen telefonuma karşı mahcubum. Üstelik bu haftanın raporunda, telefonumu geçen haftaya göre 1 saat 20 dakika daha fazla kullandığıma ilişkin bir not da vardı. Bu süreyi, tekrar başladığım satrancın aldığını düşünüyorum. Bir yandan iyi, diğer yandan ise kötü. Haftada 80 dakika satranç için çok kısa bir süre olduğu için kötü, paslandığım için eski formuma kavuşana kadar fazlaca vakit ayırırdım diye düşünüyordum. Öte yandan yalnızca bu kadar vakit ayırabilmiş olmam iyi, fazlasını ayıracak vakit bulabilmem -özellikle bu haftadan itibaren- pek mümkün görünmüyor.  Neyse efendim, karşınızda geçen haftanın raporu. Ne Okudun? Haftanın akademik metni Cema

Haftalık Rapor

Her pazartesi telefonumdan geçen haftanın sağlık verilerini içeren raporu alıyorum. Uyku düzenim, ekrana bakma sıklığım, kullandığım programları kaçar saat kullandığım vs. üzerine can sıkan bir sürü veri. Az uyuyorum, ekrana sık ve çok bakıyorum. Telefon ekranına bakmadığım zamanların büyük bir kısmını bilgisayar ekranına bakmakla geçirdiğimi bilmeyen telefonuma karşı mahcubum. Bu haftanın verilerine bakarken "Bunu," dedim, "bir şeye dönüştüremez miyim?". Bu bildirim, hayatımda bir şeyleri değiştirmem gerektiğini söylüyor. Daha fazla uyuyamam, ekrana daha az bakmaya çalışabilirim, bazı sık kullandığım (ama gereksiz) programları silebilirim. Ancak bunun da ötesinde bir şey arıyorum, yazmak için bir vesile arıyorum. O yüzden, her hafta başka bir rapor yazayım. Geçen hafta ne yaptın, ne okudun, ne izledin, ne dinledin tarzında. Klasik bir fikir işte, farklı bir numarası yok. Başlıyoruz. Ne Okudun? Bu hafta elimde birkaç akademik metin vardı. Oppenheimer'ın " D

Badem ve Listeler Üzerine (Ek: Bir Okuma Listesi)

Suratımda bir kedi poposuyla uyanıyorum. Saat 4:35. Evdeki misafirimiz, günün erken saatlerinde uyanıp sevilmek istiyor. Önce evdeki iki insandan birini uyandırmak için yoğun bir çaba gösteriyor. Miyavlıyor, gezmemesi gereken yerlerde geziyor, suratımıza oturuyor, koşturuyor. Uyanıyorum. Mama ve su kaplarını tazeledikten sonra kahvenin suyunu koymak için mutfağa geçiyorum. Evdeki misafir de benimle geliyor. Kahve suyunu koymamı bekleyip uygun anı kolladıktan sonra, benimle göz göze geldiği gibi halının üzerine bırakıyor kendisini. Göbeğini açıyor ve kendisini sevmemi bekliyor. On-on beş dakika sonra o uyumaya, benim yatakta bıraktığım boşluğu doldurmaya gidiyor. Ben de kahvemi alıp bu yazının başına geçiyorum. Aslında yazının girişi farklıydı. Ancak Badem (bir önceki paragrafta bahsi geçen misafir), önce beni uyandırdı. Sonra da kumunun azaldığını görmemle günün ilk listesini yapmama vesile oldu. Alışveriş listesinin ilk sırasında Badem'in kumu var. Sonra su, ev için birkaç bir şey