Son yazıda geçen sene boyunca ne okuduğumu paylaşmış ve "30 Yaşında Okuduklarım" listesi üzerine bir süre konuşacağımı söylemiştim. Aradan geçen bir aydan uzun zamanı düşündüğümüzde bunu yapmadığımı fark etmişsinizdir. Yapamadım, zira yoğundum.
Hala yoğunum, yapılması gerekenler listemde pek çok farklı konuda, pek çok farklı madde var. Kaldı ki listenin kimi maddelerinde zaman sınırı var ve bu durum benim elimi daha da zorlaştırıyor. Ancak geçen yıldan aklımda kalanlar hakkında yazamıyor olmak canımı oldukça sıkıyor. Bu nedenle ufak ufak da olsa yazayım diyorum. Kaç bölüm sürer, bilmiyorum ama geçen seneki okumalarım hakkında konuşmaktan sıkılana kadar devam ederim diye umuyorum. Hadi, başlayalım (Bu noktaya kadar gelip hala neden bahsettiğimi anlamayanlar, buradan buyrun).
Liste içinde ufak listeler oluşturmayı düşünüyorum. Ufak listeler, birkaç kurala tabi olacak. İlk olarak yalnızca beş kitapla sınırlı olacaklar. Galiba başka kural yok, en azından şimdilik.
İlk listede, okuduktan sonra bir süre etkisinden çıkamadığım kitapları sıralıyorum. Ancak bu sıralama tamamen okuma zamanıma göre. Yoksa üzerine detaylıca düşünüp hangisinin etkisinden daha uzun süre çıkamadığımı düşünmedim.
5. Yiyun Li - Kazkafanın Kitabı
4. Richard Ford - Kanada
3. Will Heinrich - Kralın Laneti
2. Javier Marias - Acı Bir Başlangıç Bu
1. Emily Friedlund - Kurtların Tarihi
Bu kitaplar arasında, etkilerinden uzun süre çıkamamam dışında bir ortaklık bulunabilir mi? Biri hariç (Acı Bir Başlangıç Bu), diğerlerinde hikayenin merkezinde çocuklar var. Anlatıcının çocuk olmadığı bir örnekte dahi (Kralın Laneti) esasında hikayenin ateşleyicisi çocuk. Doğal olarak bu çocuklar büyüyor ve biz okur olarak bu büyümeyi okuyoruz.
Biri hariç (yine Acı Bir Başlangıç Bu) kitaplardaki esas mekan, şehirden uzak yerler. Taşra demek istedim, hatta birkaç kez yazıp sildim ancak tam olarak taşra diyemeyiz. Taşrayı akılda tutarak alışıldık şehir yaşantısından uzak yerler diyeyim ve geçelim.
Esas benzerlik ise listedeki kitapların tamamının okuru zor sorularla baş başa bırakması. Bazı kitaplar bu zor soruları okuması zor sahnelerle destekliyor. Bundan kastım, yazarların sahneyi yazma biçimleri değil. Anlattıkları sahnelerin insanın karşılaşmak istemeyeceği sahneler olması. Özellikle Kurtların Tarihi ve Kralın Laneti, böylesi zor okunan sahneleri metne çok etkileyici biçimde yerleştirmeyi başarmış kitaplar. Diğer üç kitap, bu ikiliyi bir adım geriden takip ediyor ancak o kitaplarda da okurken ara vermeyi isteyeceğiniz bölümler bulunuyor. Ancak ara vermek, zor bir karar. Çünkü bir an önce okumak, kitabı bitirmek istiyorsunuz. Beşli kısa listemizin en önemli benzerlikleri burada yatıyor.
Bu beş kitap da iyi yazılmış kitaplar, bu nedenle okumayı bırakmak çok zor oluyor.
Görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder